Buğday-un-ekmek üçlemesinin 10-15 bin yıl öncesine dayanan coğrafyadan içsel bir hareketle pandemi döneminde en önemli besin kaynağı olarak görüldüğünü belirten İHBİR Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Saltık, vatandaşın bu doğrultuda un talep etmesinin çok normal olduğunu söyledi. Saltık, “Un ve unlu mamul tüketimi bizim genetik kodlarımızda var. İnsanlar bu süreçte ilk olarak un tedarik etmek istediler ve talepler 10 kat arttı. Ama ülke olarak bu durumun da üstesinden geldik. Türkiye un sanayisi üretim, hammadde stoğu ve teslimat konusunda, yılların birikimi olan tecrübesi ile vatandaşlarımıza güzel bir hizmet verdi. Bu süreç bizlerin özgüvenini artırırken, tüketicinin de tedarik noktasında ülkesinde bir sorun yaşamayacağını görmesini sağladı” diye konuştu.
TÜKETİM FARKLILIĞI PANDEMİDEN SONRA DA KALICI OLACAK
Kendi kültürümüzün temel direği olan, ev yemeklerinin ülkemizde hızla artan fast food tüketim çılgınlığı ile azaldığını söyleyen Saltık, “Koronavirüsün yaygınlaşmasıyla birlikte fast food tüketiminin azaldığı ve aslımıza geri döndüğümüz inancındayım. Şu anda değişiklik gibi gözüken tüketim farklılığının bir bölümü kalıcı olacaktır” dedi.
Evde ekmek yapma konusunda da ciddi bir talep oluştuğuna dikkat çeken Tolga Saltık şunları söyledi:
“Pandemi sebebiyle insanların evlerinde taze ve hijyenik koşullarda unlu mamul yapmak istemesi nedeniyle talepler çok arttı. Taleplerin artması ihracatımıza da yansıdı. Bu dönemde de yükselen bir grafik çizilmeye devam edildi. Türk un sanayicisi, dünyada hem tonaj hem de döviz bazında buğday unu ihracatında uzun yılladır şampiyonluğu elden bırakmıyor.”
AVRUPA ÜLKELERİNE DAHA FAZLA UN TEDARİK ETTİK
Birçok Avrupa ülkesinin, kendi içine kapanıp her türlü tarım ürününde ihracatı durdurduğunu kaydeden Saltık, “Koronavirüsün ülkemizde görülmeye başladığı günden bugüne ülkemiz, hem iç talebi hem de Avrupa’dan gelen talebi karşılamakta hiçbir zorluk yaşamadı. Zaten dünya üzerinde Türk ununun girmediği ülke yok denecek kadar az. Avrupa ülkelerine pandemi sürecinde daha fazla tedarik sağladık. Özelikle karayolu ile ulaşılacak yakın coğrafyaya hızlı bir ihracat yapıldı” dedi.
Avrupa ülkelerinde satın alma gücünün de yüksek olmadığına dikkat çeken Saltık, “Gelen taleplerin büyük bir kısmı küçük ambalajlı ürünler üzerine yoğunlaştı. Önümüzdeki süreçte un sanayicisinin iki konuya yatırım yapacağını düşünüyorum. Yüksek teknoloji ile hızlı üretim ve yetişmiş işgücü. Bunlardan birinin eksik olması, olağanüstü zamanlarda işletmeleri tedarik noktasında sıkıntıya sokabilir” ifadelerini kullandı.
ÜLKEMİZİN ÜRETİM ALTYAPISI, GIDA TEDARİĞİ AÇISINDAN ÇOK SAĞLAM
Ev dışı tüketim kanallarının kapanıp, tüm tüketimin neredeyse hane içine dönmesi tedarik sürecinin tamamında bazı aksaklıklar yaşandığını ifade eden Saltık, “Bu durumu yadırgamamak gerekir. Hammadde tedariğinden başlayarak, nihai ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar tüm evrelerde bazı aksamalar yaşanmasına rağmen, şunu gördük ki; ülkemiz üretim altyapısı, gıda tedariki açısından çok sağlam. Başarılı bir sınav verdik. Her türlü ürünün raflarda bulunur olması ve bu dönemin devlet, hükümet ve STK’lar eliyle doğru yönetilmesi başarılı bir süreç yaşanmasını sağladı” dedi.
RAFLARDA SIFIR ÜRÜN OLUŞMASINA SEBEP OLACAK SORUNLAR YAŞANMADI
Özellikle gıda ve temizlik ürünü taşıyan araçlara hep öncelik verildiğini ve zamanında teslim konusunda sıkıntı yaşanmadığını söyleyen Saltık, “Toprak Mahsulleri Ofisi de kendi görev alanına giren hammadde ürünlerinin tedariki için gayet proaktif çalıştı. Gümrük kapılarında oluşabilecek sıkıntılar Ticaret Bakanlığımız tarafından sürekli bizlerle görüşülerek bertaraf edildi. İnfiale ya da raflarda sıfır ürün oluşmasına sebep olacak derecede sorunlar yaşamadık” diye ekledi.
“ 2023 YILI İHRACAT HEDEFİMİZE ULAŞMAK İÇİN ÇALIŞMALARA DEVAM EDİYORUZ”
“İHBİR Yönetim Kurulu Başkanımız Haluk Okutur ve tüm yönetim kurulu arkadaşlarımızla birlikte, üyelerimizin pazarlara ve müşterilere kolay ulaşımı konusunda dün yaptığımız ne varsa, pandemi sürecini yaşadığımız bu dönem ve sonrasında da üzerine eklemeler yaparak ihracatımızı artırmaya, üyelerimizi desteklemeye devam edeceğiz” diyen Saltık, sözlerini şöyle tamamladı:
“Alım heyetleri, ticari heyetler, fuarlar, birliğin tanıtıldığı info standlar, muhtemelen oluşabilecek e-fuar organizasyonları gibi her türlü organizasyonu etkin olarak yerine getireceğiz. Neticede ortak bir hedefimiz var; Türkiye’nin ihracatını artırmak. Bunu yaparken de hem ürün hem de pazar çeşitliliği gerekiyor. Buna öncülük edecek olan da birliklerdir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında hep beraber inandığımız ihracat hedefine ulaşmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”