DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ankara’da, partisinin Sincan İlçe Başkanlığı binası açılışında konuştu.
“90’LI YILLARI ARAR DURUMDAYIZ”
Konuşmasına, ülkenin 90’lı yıllardan daha beter duruma düştüğünü belirterek başlayan Babacan, “90’lı yılları arar bir duruma gelmiş durumdayız. Mafya, çete, suç örgütleri ortalıkta cirit atıyor. Her yere pislikler saçılıyor. Şu anda 28 Şubatçılar çıkıp diyor ki, ‘iktidar gemisinin rotasını biz çiziyoruz.’ Perinçek, iktidarın üçüncü ortağı. Mafyayla kol kola girenler gemide oturuyorsa, dümendeki kişi hukuku hiçe sayıyorsa ve 28 Şubatçılar bu geminin rotasını çiziyorsa; ülke, 1990’lı yıllardan daha kötü bir duruma düştü demektir” dedi.
“SİYASAL ŞİDDET HER SOKAK BAŞINDA KARŞIMIZA ÇIKIYOR”
İzmir’deki HDP binasına yapılan son saldırıyla birlikte ülkede şiddetin tırmanışa geçtiğine dikkat çeken Bababcan, “Bir siyasi partinin il binasında gündüz gözüyle bir cinayet işlenebiliyor. Siyasal şiddet her sokak başında karşımıza çıkıyor. Gazeteciler ve siyasetçiler tehdit ediliyor, fiziki şiddetle karşı karşıya kalıyor. Mafyaya özel af çıkarılıyor. Yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının esamisi okunmuyor. Milletimiz ekonomik krizi iliklerine kadar hissediyor. İşsizlik artıyor. Bu ülkede yoksulluk intiharları başladı. RTÜK televizyonlara yazı gönderdi, ‘bu yoksulluk intiharlarını yayınlamayın’ diye. Yoksulluktan, çaresizlikten kendi canına kıyan insanların ülkesi oldu Türkiye.” diye konuştu.
“ERDOĞAN’IN YANINDA KÜMELENEN ÜÇ-BEŞ ZENGİN VAR”
Konuşmasının devamında Erdoğan’ın çevresinde kümelenen zenginlere değinen Babacan, “Üç-beş zenginin cüzdanlarını sadece Türkiye’de değil, başka ülkelerde de doldurduklarını gördük. Azerbaycan’dan yayınlanan videoları gördük… O beşli firmaların neler yaptıklarını gördük, görüyoruz.” ifadesinde bulundu.
“AKLA HAYALE GELMEYECEK BİR ŞEBEKE KURULMUŞ”
Peker’in iddiaları karşısındaki sessizliğe de değinen Babacan, “İddialara göre suç örgütü liderleri, siyasetçiler, bürokratlar, iş insanları ve medya mensupları arasında akla hayale gelmeyecek bir şebeke kurulmuş. Milyon avrolar havalarda uçuşuyor. Ya memlekette yer yerinden oynuyor, bütün dünya basını Türkiye’de olup biten, bu ortaya saçılan pisliklerden bahsediyor. Cumhurbaşkanı susuyor. Bir televizyon kanalı, bir şirket böyle iddiaların sorumluluğunu taşıyamayarak gazeteciyi işten çıkardı. Bir de devlet tarafına bakıyoruz; haftalardır tüm iddiaların etrafında dolandığı bir kabine üyesinin yükünü, Cumhurbaşkanı taşımaya devam ediyor”
“SİZİ MEDYA TETİKÇİLERİ Mİ SAVUNUYOR?”
Devamında “Erdoğan’a soruyorum” diyen Babacan, “Sizin yönetiminizde bakanlar, yargı mensupları veya bürokratlar devlet içinde bir çete faaliyeti mi gerçekleştiriyor? Sizi desteklemek için yapılan haberlerin finansmanı, yine sizin talimatınızla ve usulsüzlükle sağlanan finansmanla mı yönetiliyor? Sizi medya tetikçileri mi savunuyor? Sizin yönetiminizde kamu kaynakları, iktidarınıza yakın dar bir zümreye mi aktarılıyor? Bunların cevabını bekliyorum” dedi.